Türk savunma sanayisi, Afrika kıtasında giderek daha güçlü bir varlık oluşturuyor. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ), son yıllarda hız verdiği pazarlama ve iş birliği çalışmalarıyla Afrika’daki yedi ülkeyle toplam 14 anlaşmaya imza attı. Bu sözleşmeler, Türkiye’nin milli hava araçlarının kıtada uzun soluklu bir güven ilişkisi kurmasının yolunu açıyor.
Mısır’ın başkenti Kahire’de düzenlenen EDEX 2025 Savunma Fuarı’nda ürünlerini sergileyen TUSAŞ, bugün dünya genelinde 90 ülkede temasları sürdürüyor. Afrika ise bu temasların en stratejik ayağını oluşturuyor; zira kıta genelinde 40’tan fazla ülke Türk savunma ürünleriyle aktif şekilde ilgileniyor.
Afrika’da 25 yılı bulan operasyonel varlık
TUSAŞ’ın Afrika’da imzaladığı sözleşmelerin bir bölümü kapsamında teslimatlar tamamlandı, bazı projelerde ise süreç devam ediyor. Teslim edilen platformların ortalama 25 yıllık hizmet ömrü, şirketin kıta üzerindeki varlığını uzun süre koruyacağı anlamına geliyor. 2022’de Tunus’a yapılan ilk teslimatla başlayan süreç, gelecek yıllarda daha da genişleyecek bir iş birliği tabanının oluştuğunu gösteriyor.
Kıtada aktif görev yapan geniş ürün ailesi
Bugün birçok Afrika ülkesinde ATAK Taarruz Helikopteri, HÜRKUŞ eğitim uçağı, ANKA ve AKSUNGUR insansız hava araçları aktif olarak kullanılıyor. TUSAŞ’ın yeni geliştirdiği HÜRJET, GÖKBEY ve ANKA III platformları Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde kendini kanıtladıkça, Afrika pazarında daha fazla kullanıcıya ulaşması bekleniyor.
Türk savunma ürünlerinin kıtada tercih edilmesinin nedenleri arasında:
- sürdürülebilir bakım ve teknik destek,
- maliyet etkinliği,
- kullanıcı dostu operasyon kabiliyeti,
- siyasi bağımsızlık sağlayan tedarik yapısı
ön plana çıkıyor. Mevcut kullanıcıların memnuniyeti, söz konusu ülkelerin ek sipariş vermesini veya yeni platformlara yönelmesini sağlıyor.
Teknik eğitim, yerel kapasite ve diplomatik etki
TUSAŞ, yalnızca araç teslim etmekle kalmıyor, aynı zamanda ülkelerin teknik personel yetiştirmesine ve altyapılarını geliştirmesine destek oluyor. Pilot ve teknisyen eğitimleri düzenlenirken, Mühendislik Geliştirme Programı kapsamında bazı Afrika ülkelerinde laboratuvarlar kurularak yerel mühendislerin yetişmesine katkı sağlanıyor.
Baykar’ın insansız hava araçlarının da kıtada yaygın olarak kullanılmasıyla birlikte, Türk savunma şirketlerinin izleri bugün Afrika’da 25’e yakın ülkede görülüyor. Bu platformların kullanımı aynı zamanda elektro-optik sistemler, mühimmat, radar ve daha birçok ekipmanın ihracatına kapı aralayarak Türkiye’nin diplomatik etkisini de güçlendiriyor.
