Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile gerçekleştirdiği görüşmede, Fransız-İtalyan ortak yapımı Eurosam SAMP/T hava savunma sisteminin satışı ve ortak üretimini engelleyen siyasi blokajın kaldırılmasını talep etti. NATO Zirvesi kapsamında yapılan ikili görüşmede Erdoğan, Türkiye’nin NATO’nun ikinci büyük kara ordusuna sahip olması ve ittifak operasyonlarına en çok katkı sağlayan ilk beş ülke arasında yer alması dolayısıyla Avrupa savunma projelerinde dışlanmaması gerektiğini vurguladı.
Türk yetkililere göre Macron’dan gelecek olumlu bir karar, Türkiye’nin milli çok katmanlı hava savunma ağı olan Çelik Kübbe projesinin önümüzdeki iki ila üç yıl içinde devreye alınmasını hızlandıracak. Erdoğan, NATO dışı ama üyelikte olan ülkelerin, özellikle Türkiye’nin, Avrupa savunma mimarisinin geleceğinde söz sahibi olması gerektiğini savundu. SAMP/T görüşmelerinde yaşanan ivme artışı, özellikle yılın başlarında yaşanan İsrail-İran gerilimi sonrasında bölgesel tehditlerin artmasıyla önem kazandı. Bu çerçevede Türkiye, yerli orta ve uzun menzilli savunma sistemlerinin üretimini hızlandırdı.
Ankara, Eurosam SAMP/T sisteminin tedariki ve ortak üretimini, yerli füze savunma projelerini tamamlayıcı ve NATO’nun hava ve füze savunma yapısına entegrasyonu güçlendirici bir adım olarak görüyor. Türk savunma yetkilileri, Avrupa sistemlerinin eksikliğinin Türkiye’nin hava sahasındaki NATO uyumluluğunu zayıflattığını belirtiyor ve Macron’un projeye direnç göstermesinin teknik değil, siyasi sebeplerle olduğunu savunuyor. Fransa’dan henüz resmi bir yanıt gelmemekle birlikte, İtalya iş birliğini sürdürmekte kararlı; İtalyan makamlar üçlü iş birliği çerçevesindeki teknik hazırlıkları desteklemeye devam ediyor.
SAMP/T projesi ilk kez Ocak 2018’de imzalanan bir niyet anlaşmasıyla gündeme gelmişti. Eurosam, ASELSAN, ROKETSAN, Thales, Leonardo ve MBDA şirketlerinin dahil olduğu bu anlaşma, Türkiye’ye özel uzun menzilli hava savunma sisteminin ortak geliştirilmesini hedefliyordu. Ancak 2019’daki Barış Pınarı Harekâtı sonrası Fransa ile yaşanan siyasi gerilim, sürecin askıya alınmasına yol açtı. 2022 ve 2023’te yapılan görüşmelere rağmen Doğu Akdeniz, Afrika operasyonları ve Suriye politikası gibi konulardaki anlaşmazlıklar devam etti. Öte yandan İtalya desteğini hiç kesmedi.
Türkiye’nin daha önce Rusya’dan satın aldığı S-400 sistemi ise NATO üyeleriyle olan ilişkilerini karmaşık hale getirdi. 2,5 milyar dolarlık bu anlaşma, Türkiye’nin F-35 programından çıkarılmasına ve ABD yaptırımlarına yol açtı. Türkiye sistemi henüz aktif hale getirmediğini ve NATO altyapısına entegre etmeyeceğini açıklasa da, tartışmalar sürüyor. Erdoğan’ın, Haziran 2025’teki NATO Zirvesi’nde ABD Başkanı Trump’a S-400’ün yalnızca sınırlı ve özel koşullarda kullanılacağını söylediği bildirildi.
Çelik Kübbe projesi, Türkiye’nin hava ve füze tehditlerine karşı ulusal düzeyde geliştirdiği katmanlı savunma sistemi olarak savunma stratejisinin merkezinde yer alıyor. Korkut, Sungur, Hisar-A+ ve Hisar-O gibi kısa ve orta menzilli sistemlerin yanı sıra, 150 km+ menzilli Siper füze ailesi de bu yapının uzun menzilli ayağını oluşturuyor. Ayrıca Alka ve Gökberk gibi lazer silahları da sistemin geleceğinde yer alacak. Komuta-kontrol altyapısı ise HERİKKS ve RADNET radar ağıyla destekleniyor ve yapay zeka tabanlı karar desteği sunacak.
Türk yetkililer, S-400 sisteminin Çelik Kübbe entegre edilmeyeceğini ve yalnızca NATO uyumlu ya da yerli üretim sistemlerle yol alınacağını net şekilde belirtiyor. Milli Savunma Bakanlığı, projenin NATO uyumunu koruyarak dışa bağımlılığı azaltma hedefine hizmet ettiğini ifade ediyor. 26 Haziran’da Deniz Kurmay Albay Zeki Aktürk’ün yaptığı açıklamaya göre, Çelik Kübbe ülke geneline yayılması artık öncelikli hedef. Türkiye’nin savunma harcamaları NATO’nun %2 GSYH hedefinin üzerinde, %3,5 civarında seyrederken, 2035 için önerilen %5 seviyesine doğru ilerleniyor.
SAMP/T, Fransız ve İtalyan iş birliğiyle geliştirilen ve Aster 30 füzesi kullanan mobil bir hava savunma sistemi. Balistik füzeler, seyir füzeleri ve uçaklara karşı etkili olan bu sistem 2010’dan bu yana Fransa, İtalya, Singapur ve Ukrayna tarafından aktif olarak kullanılıyor. Yeni nesil SAMP/T NG versiyonu ise GaN tabanlı AESA radarlarla donatılıyor. Fransa Ground Fire 300 radarını, İtalya ise Kronos GM HP radarını kullanıyor. 150 km menzilli Aster 30 B1NT füzesi sayesinde hipersonik tehditlere karşı da savunma sağlıyor.
Türkiye için bu sistem sadece bir teknoloji yatırımı değil, aynı zamanda NATO entegrasyonu ve yerli üretim kapasitesinin gelişimi anlamına geliyor. Proje kapsamında radar, komuta kontrol ve füze üretiminde yerli katkı oranının artması, savunma ihracatında da yeni kapılar açabilir. Türk yetkililer, SAMP/T’nin Çelik Kübbe‘deki üst katmanı dolduracağını ve Türkiye’yi NATO’nun ileri pozisyonlarında daha etkili bir aktör yapacağını vurguluyor.
İsrail’in Demir Kubbe sistemiyle karşılaştırılan Çelik Kübbe, daha geniş menzil, radar entegrasyonu ve hipersonik savunma gibi gelişmiş hedeflerle öne çıkıyor. Proje halen erken aşamalarda olsa da, SAMP/T’nin zamanında entegrasyonu sistemin erken devreye alınmasını sağlayabilir.
NATO Zirvesi’nde Avrupa’nın hava savunmasındaki zafiyetlerinin öne çıktığı bir ortamda Erdoğan, Çelik Kübbe NATO hedefleriyle uyumlu bir ulusal katkı olarak sundu. Türkiye’nin dışlanmasının ittifakın bütünlüğüne zarar vereceğini belirten Erdoğan, SAMP/T’nin önündeki siyasi engellerin kaldırılmasının sadece Türkiye için değil, Avrupa’nın ortak güvenliği için de önemli olduğunu söyledi. Bu girişimin akıbeti, Türkiye’nin Avrupa hava savunmasındaki yeri açısından belirleyici olabilir.