ABD Donanmasının yeni nesil Arleigh Burke Flight III sınıfı destroyeri USS Ted Stevens (DDG 128), donanmanın en gelişmiş hava ve füze savunma radarı olan SPY-6(V)1 sistemiyle donatılmış şekilde ikinci deniz test sürecini başarıyla tamamladı. Bu gelişme, geminin hizmete girmesi öncesinde önemli bir eşiğin geçildiğini gösteriyor.
Raytheon, 30 Ekim 2025 tarihinde yaptığı açıklamada, SPY-6 radar sisteminin entegre edildiği Ted Stevens’ın ikinci inşa deniz denemelerini başarıyla tamamladığını duyurdu. Şirketin geliştirdiği bu güçlü radar, hava, deniz ve füze tehditlerinin çoklu alanlarda daha erken ve hassas biçimde tespit edilmesini sağlıyor. Testlerin başarıyla tamamlanması, hem destroyerin teslimata yaklaştığını hem de ABD Donanmasının yüzey harp kabiliyetlerini ileriye taşıdığını gösteriyor.
Ted Stevens, Flight III konfigürasyonundaki ikinci Arleigh Burke destroyeri olarak, Raytheon üretimi SPY-6(V)1 radarının tam entegrasyonu ile donanmanın çok alanlı ağ merkezli savaş kabiliyetine geçişinde önemli bir adımı temsil ediyor. Adını, ABD Kongresi’nin etkili üyelerinden Alaska Senatörü Ted Stevens’tan alan geminin, 2026’da resmen hizmete alınması bekleniyor. Destroyer, Mississippi eyaletindeki HII Ingalls Shipbuilding tersanesinde inşa edildi.
SPY-6(V)1, dört adet aktif elektronik taramalı radar (AESA) anten yüzeyinden oluşuyor ve her birinde 37 adet Radar Modül Birimi (RMA) bulunuyor. Bu yapı, 360 derecelik sürekli durum farkındalığı sağlayarak balistik, hipersonik ve seyir füzeleri ile insanlı ve insansız hava araçlarını aynı anda tespit ve takip edebilme kapasitesi sunuyor. Radar ayrıca elektronik harp koşullarına dayanıklı olacak şekilde tasarlandı.
Yeni sistem, önceki SPY-1D(V) radarına kıyasla yaklaşık 30 kat daha yüksek menzil ve hassasiyet sunuyor. Bu artış, düşman tehditlerinin daha erken tespit edilmesine ve savunma sistemlerinin daha hızlı tepki vermesine olanak tanıyor. SPY-6, Aegis Baseline 10 savaş sistemiyle entegre çalışarak gemiye çok görevli bir sensör merkezi işlevi kazandırıyor.
SPY-6’nın başarılı entegrasyonu, ABD Donanmasının gelecekteki yüzey filosuna yönelik dönüşüm sürecinde bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Flight III destroyerleri, geleceğin DDG(X) platformuna geçişte kritik bir köprü olarak görülüyor ve özellikle Hint-Pasifik bölgesinde artan füze tehditlerine karşı yüksek irtifa hava savunmasının temelini oluşturacak.
İkinci deniz testlerinin başarıyla tamamlanması, geminin tahrik, seyir, yardımcı sistemler ve radar entegrasyonunun olgunluk seviyesine ulaştığını gösteriyor. Raytheon’un şu anda 30’dan fazla SPY-6 varyantı üretimi için sözleşmesi bulunuyor; radarın ABD müttefikleri Japonya ve Avustralya tarafından da ilgiyle takip edildiği biliniyor.
USS Ted Stevens, hem donanmanın radar üstünlüğünü yeni bir seviyeye taşıyor hem de geleceğin deniz harp ortamında erken tespit kabiliyetinin belirleyici olacağı gerçeğini pekiştiriyor.
