Fransa, 26 Haziran 2023’te Biscarrosse’dan gerçekleştirilen ilk V-MAX hipersonik süzülme aracı testiyle Avrupa’da bir ilke imza atmıştı. Savunma Tedarik Ajansı (DGA), ArianeGroup ve Onera’nın ortak çalışmasıyla başarıya ulaşan bu deneme, Mach 5’in üzerindeki hızlarda uçuş kontrolünü mümkün kılarak Fransa’yı ABD, Rusya ve Çin dışında bu alanda kabiliyet gösteren ilk ülke yaptı. Ancak Paris’in hedefi bununla sınırlı değil. Yeni aşama VMAX2, ardından gelecek SyLex projesi ve stratejik ASN4G programı ile Fransa, hipersonik teknolojileri ulusal savunma doktrinine tam anlamıyla entegre etmeyi amaçlıyor.
Hipersonik süzülme araçları, taşıyıcı sistemlerle üst atmosfere fırlatıldıktan sonra Mach 5–20 arası hızlara ulaşıyor ve yüksek manevra kabiliyetleriyle hava ve füze savunmalarını aşabiliyor. Bu nedenle ısıya dayanıklı malzemeler, aerodinamik tasarım ve hassas kontrol sistemleri kritik öneme sahip. ArianeGroup’un liderliğinde yürütülen V-MAX programı, yüksek sıcaklık malzemeleri, termal koruma, ataletsel seyrüsefer ve anten sistemleri gibi alanlarda önemli ilerlemeler sağladı.
Yeni nesil VMAX2, operasyonel sisteme en yakın aşamayı temsil ediyor. Bu araç, gelişmiş komuta-kontrol altyapısı ve yenilikçi malzeme teknolojileriyle kritik alt sistemleri gerçekçi koşullarda test edecek. Böylece Fransa, hipersonik uçuş dinamiklerini derinlemesine analiz ederek gelecekteki askeri yeteneklerine yön verecek.
2025 Paris Havacılık Fuarı’nda tanıtılan SyLex projesi, Mach 16’ya (yaklaşık 20.000 km/sa) varan hızlara ulaşmayı hedefliyor. İlk uçuş testleri 2027’de, olası operasyonel entegrasyon ise 2030 civarında öngörülüyor. Bu adım, Fransa’nın tamamen bağımsız bir hipersonik kapasite kurma kararlılığını yansıtıyor.
Öte yandan ASN4G programı, mevcut ASMP-A nükleer seyir füzesinin yerini alacak. 2035’e kadar devreye alınması planlanan bu sistem, ramjet motoruyla hipersonik hızlara ulaşarak Fransa’nın nükleer caydırıcılığını yeni nesil tehditlere karşı güvence altına alacak.
Rusya Avangard ve Kinzhal sistemlerini aktif şekilde kullanırken, Çin DF-ZF testlerini artırıyor. ABD ise çeşitli projeler yürütmesine rağmen operasyonel kabiliyet aşamasına geçmekte zorlanıyor. Fransa ise daha sınırlı kaynaklara rağmen teknolojik yenilik ve güçlü bir caydırıcılık doktriniyle yarışta yerini sağlamlaştırmaya çalışıyor.
Sonuç olarak, V-MAX’ten VMAX2’ye, oradan SyLex ve ASN4G’ye uzanan süreç Fransa’nın hipersonik stratejisinin kademeli ama kararlı ilerleyişini gösteriyor. Her test, ülkenin gelecekteki savunma kapasitesi için kritik bir basamak niteliğinde. Paris, hipersonik silahlar yarışında kenarda durmak yerine, savaşın geleceğini şekillendiren aktörlerden biri olmayı seçti.