Güney Koreli Hyundai Rotem, Polonya ile ikinci parti K2 Black Panther ana muharebe tanklarının tedariki için tarihi bir anlaşma imzaladı. Reuters’ın haberine göre bu anlaşma, Avrupa güvenlik dengelerinin değiştiği bir dönemde NATO’nun zırhlı savaş kapasitesini güçlendirmeyi hedefliyor. 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrası Polonya’nın hızlandırdığı savunma harcamalarının bir parçası olan sözleşme, yaklaşık 6 milyar dolar değerinde olup, Güney Kore’nin bugüne kadarki en büyük tek kalem savunma ihracatını temsil ediyor. Bu anlaşma, K2 tanklarının NATO’nun caydırıcılık stratejisindeki kritik rolünü ve Seul’un 2027’ye kadar dünyanın ilk dört silah ihracatçısından biri olma hedefini vurguluyor.
Hyundai Rotem tarafından geliştirilen K2 Black Panther, modüler kompozit zırh, 120 mm otomatik dolduruculu düz namlulu top, ileri seviye atış kontrol sistemleri ve hareket kabiliyeti ile stabiliteyi artıran hidro-pnömatik süspansiyon gibi özelliklerle donatılmış, günümüzün en gelişmiş ana muharebe tanklarından biri olarak kabul ediliyor. Ayrıca aktif koruma sistemi ve derin su engellerini aşabilme yeteneği, Avrupa arazisi için tercih edilmesinde önemli etkenler arasında yer alıyor.
Yeni anlaşma kapsamında yaklaşık 180 tank teslim edilecek; bunların 117’si Güney Kore’de üretilecek, kalanları ise Polonya’nın devlet destekli Polonya Silah Sanayi Grubu (PGZ) tarafından yerel olarak monte edilecek. Yerel montaj, Varşova ile Seul arasında imzalanan teknoloji transferi paketinin temelini oluşturuyor ve Polonya Ordusu’nun operasyonel ihtiyaçlarına yönelik özelleştirmeleri kapsıyor.
K2 tanklarının operasyonel geçmişi 2014’te Güney Kore Ordusu’na girişiyle başlıyor. On yılı aşkın süren yerli geliştirme sürecinin ardından eski K1 tanklarının yerini alacak şekilde tasarlanan K2, modüler yapısıyla ihracatta da esneklik sağlıyor ve Almanya Leopard 2A7 ile ABD M1A2 Abrams gibi önde gelen NATO standart tanklarıyla rekabet edebiliyor. Polonya’nın 2022’de gerçekleştirdiği ilk K2 alımı, K9 obüsleri ve FA-50 hafif savaş uçaklarını da içeren 13.7 milyar dolarlık savunma paketinin parçası olarak Güney Kore’nin en büyük savunma müşterisi konumuna getirmişti. Bu ikinci alım, yerel üretimin artırılması, parça yerelleştirmesi ve Avrupa Birliği’nin “ReArm Europe Planı” ile uyumlu sanayi karşılıkları gibi unsurlarla bu ilişkiyi önemli ölçüde genişletiyor.
K2 Black Panther, batı kökenli ana muharebe tanklarına kıyasla gelişmiş süspansiyon sistemi, amfibik kabiliyeti ve entegre aktif koruma sistemi ile öne çıkıyor; bu özellikler hem hareket kabiliyetini hem de modern tanksavar tehditlerine karşı hayatta kalma oranını artırıyor. Modüler zırh ve dijital mimari, savaş alanı ihtiyaçları doğrultusunda hızlı yükseltmeler yapılmasına olanak tanıyor ki bu da NATO’nun doğu kanadındaki dinamik güvenlik ortamı için kritik bir avantaj.
Stratejik açıdan, bu yeni tedarik sözleşmesi büyük jeopolitik önem taşıyor. Polonya’daki üretim hattı Avrupa’nın savunma sanayi tabanını güçlendirirken NATO’nun birlikte çalışabilirliğini artırıyor ve Varşova’nın Avrupa’daki en büyük zırhlı kuvvetlerden birine sahip olma hedefine destek sağlıyor. Güney Kore için ise bu anlaşma, savunma sanayisinin devlet politikası aracı olarak işlevini gösteriyor, Avrupa müttefikleriyle bağları kuvvetlendiriyor ve Başkan Yoon Suk Yeol yönetiminin 2027’ye kadar dünyanın ilk dört büyük silah ihracatçısından biri olma hedefini destekliyor. Yerel üretim kapasitesi, diğer NATO üyelerinin de güvenilir ve modern zırh sistemleri talebinde bulunması halinde yeni siparişler için zemin hazırlayabilir.
Yaklaşık 6 milyar dolarlık bu anlaşma, Hyundai Rotem’i küresel zırhlı araç pazarında önemli bir oyuncu olarak konumlandırırken, K2 tanklarının Asya dışındaki ihracat potansiyelini de ortaya koyuyor. Ayrıca 2022’de rekor seviyede 17.3 milyar dolarlık sözleşme imzaladıktan sonra 2024’te 9.5 milyar dolara gerileyen Güney Kore savunma ihracatının ivmesini sürdürme stratejisinin bir parçası olarak görülüyor. Avrupa ve Orta Doğu’da artan ilgi ile Irak ve BAE gibi ülkeler Güney Kore zırh çözümlerine yönelmeye devam ediyor.
K2 Black Panther için bu yeni kilometre taşı, Güney Kore’nin savunma sektörünü stratejik bir varlık haline dönüştürdüğünü, Avrupa ve ötesinin güvenlik mimarisini şekillendirirken uzun vadeli sanayi işbirlikleriyle önemli teknolojik, ekonomik ve jeopolitik kazanımlar sağlayacağını gösteriyor.
