Bölgesel güvenlik iş birliğini derinleştirmeye yönelik tarihi bir adım atan Japonya, altı adet Abukuma sınıfı destroyer eskort gemisini Filipinler Donanması’na devretmeyi resmen kabul etti. Haziran 2025’te Singapur’da düzenlenen ikili savunma görüşmelerinde Japonya Savunma Bakanı Gen Nakatani ve Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro tarafından onaylanan karar, 6 Temmuz’da Japonya’nın önde gelen gazetelerinden Yomiuri tarafından kamuoyuna duyuruldu. Bu gelişme, Hint-Pasifik savunma dengelerinde cesur bir değişimin işareti olarak görülüyor.
Soğuk Savaş’ın son yıllarında inşa edilen Abukuma sınıfı gemiler, başlangıçta denizaltı savunması ve kıyı güvenliği görevleri için tasarlandı. 2.500 tonun üzerinde deplasmanı ve üzerindeki deniz topları, torpido sistemleri ve yakın hava savunma silahlarıyla bu gemiler, hibrit deniz tehditleriyle karşı karşıya kalan ülkeler için güçlü ve dengeli bir çözüm sunuyor. Çin donanmasının Güney Çin Denizi’ndeki artan faaliyetleri göz önüne alındığında, Filipinler’in bu sınıftaki gemilere sahip olması kritik önem taşıyor.
Şu anda yalnızca iki modern fırkateynle faaliyet gösteren Filipinler için bu transfer, donanma kabiliyetlerinde büyük bir sıçrama anlamına geliyor. Abukuma sınıfı destroyerlerin envantere katılmasıyla Manila, sadece gemi tonajını artırmakla kalmayacak; aynı zamanda Japonya Deniz Öz Savunma Kuvvetleri (JMSDF) tarafından sahada test edilmiş, operasyonel olarak kanıtlanmış platformlara da erişim kazanacak. Bu gemilerin, deniz gözetleme, kıyı savunması ve denizaltı tespiti operasyonlarında Filipinler’e önemli katkı sunması bekleniyor.
Japonya açısından bakıldığında ise, yaşlanan gemilerini envanterden çıkarmak, donanma modernizasyonu sürecinde lojistik yükü azaltırken aynı zamanda güvenlik tehditleriyle karşı karşıya olan bir bölge müttefikiyle stratejik iş birliğini derinleştirme fırsatı sunuyor. Military Balance 2025 raporuna göre Çin, 100’ün üzerinde su üstü harp gemisine sahipken, Filipinler’in sınırlı kaynakları hızlı modernizasyonu bir zorunluluk haline getiriyor.
Bu anlaşma yalnızca bir askeri donanım devri değil; aynı zamanda Tokyo ile Manila arasında gelişen stratejik uyumun da bir göstergesi. Nisan 2025’te iki ülke arasında gündeme gelen Tedarik ve Karşılıklı Hizmet Anlaşması (ACSA), Japon ve Filipin güçleri arasında yakıt, mühimmat ve lojistik destek paylaşımına olanak tanıyacak ve iki ülke arasında yarı resmi bir savunma iş birliği altyapısı oluşturacak.
Japonya’daki stratejik çevreler, bu transferi Çin’in Doğu ve Güney Çin Denizi’ndeki deniz hareketlerini “izlemek ve caydırmak” amacıyla taktiksel bir hamle olarak nitelendiriyor. Bu bağlamda, Abukuma sınıfı destroyerler yalnızca devriye göreviyle sınırlı kalmayacak; aynı zamanda Japonya-Filipinler savunma ortaklığının sahadaki sembolü haline gelecek. Bu ortaklık, seyrüsefer serbestisi ve bölgesel istikrar hedefleri etrafında şekillenen ortak bir kararlılığın göstergesi olarak öne çıkıyor.
Söz konusu transfer, Hint-Pasifik bölgesinde yükselen yeni güvenlik eğilimlerini de yansıtıyor: çok taraflı değil, daha çok ikili veya küçük grup temelli stratejik iş birlikleri. Bölgedeki ülkeler Pekin’in artan iddialarına karşı güç birliği yaparken, Japonya’nın proaktif savunma diplomasisi, deniz güç dengelerini yeniden şekillendiren belirleyici unsurlardan biri haline geliyor. Yakında JMSDF standartlarında gemilere sahip olacak Filipin Donanması ise, bu çetin ve giderek daha karmaşık hale gelen deniz ortamında artık çok daha güçlü bir konuma geliyor.
