Elbit Systems, İsrail Savunma Bakanlığı ile toplam değeri 260 milyon ABD doları (224 milyon avro) olan iki sözleşme imzalayarak ileri seviye hava mühimmatları tedarik edecek. Bu gelişme, Almanya’nın da aralarında bulunduğu bazı ülkelerin Gazze’deki çatışmalar nedeniyle yeni savunma ihracat onaylarını askıya alması veya kısıtlamasıyla, İsrail’in yurtdışından silah tedarikinde artan zorluklar yaşadığı bir döneme denk geliyor. Söz konusu kısıtlamalar, Bakanlığın kritik silah sistemlerini yerli üretimden temin etme ve tedarik zincirini güvence altına alma yönündeki çabalarını hızlandırdı.
Elbit’in Başkanı ve CEO’su Bezhalel (Butzi) Machlis, anlaşma kapsamındaki mühimmatların tamamen IDF’nin (İsrail Savunma Kuvvetleri) değişen operasyonel ihtiyaçlarına göre geliştirilmiş yeni ürünler olduğunu vurguladı. Bu sistemlerin, gelişmiş hava-yer saldırı kabiliyeti arayan yabancı müşteriler için de cazip olabileceğini belirtti. Tüm üretimin İsrail’de yapılması, ülkenin savunma sanayi altyapısını güçlendirecek, tedarik zincirini kısaltacak ve yoğun operasyon dönemlerinde hızlı ikmal imkânı sağlayacak.
Her ne kadar resmi olarak açıklanmasa da, sözleşmelerin Delilah seyir füzesi ve Rampage füzesi gibi sistemlerin geliştirilmiş versiyonlarını içermesi bekleniyor. Delilah, yaklaşık 250 km menzil, GPS/INS seyrüsefer sistemi, elektro-optik arayıcı başlık ve hedef üzerinde bekleme yeteneğiyle, hareketli veya zaman açısından kritik hedeflere karşı etkili. Rampage ise İsrail Havacılık ve Uzay Sanayii ile ortak geliştirilen, radar üssü, komuta merkezi ve tahkim edilmiş tesisler gibi stratejik hedefleri vurmak için tasarlanmış, Mach 1,5 üzerinde hıza ulaşabilen süpersonik bir stand-off mühimmatı. Lizard ve REST güdüm kitleri gibi ilave sistemler de pakete dahil olabilir; bunlar Mk 80 serisi bombaları düşük maliyetle hassas güdümlü mühimmata dönüştürüyor. Ayrıca GATR roket sistemi, 8 km menzilde hassas atış yaparak şehir içi muharebelerde sivil zayiat riskini azaltıyor.
Anlaşma, Almanya’nın 6 Ağustos 2025’te, Gazze’deki çatışmalarla ilgili insani kaygıları gerekçe göstererek İsrail’e yönelik tüm yeni silah ihracat onaylarını durdurma kararının hemen ardından geldi. Daha önce onaylanmış sevkiyatlar devam edecek olsa da, bu karar denizcilikten havacılığa pek çok savunma alanını etkiliyor ve Alman üretimi bileşenlere dayalı modernizasyon projelerinde gecikmelere yol açabilir. Almanya, Dolphin sınıfı denizaltılar ve Sa’ar 6 korvetleriyle İsrail’in en önemli tedarikçilerinden biri konumundaydı. Avrupa’daki benzer adımlarla birleşen bu gelişme, İsrail’in kritik sistemlerde yerli üretim kapasitesini güvence altına alma ihtiyacını daha da ön plana çıkarıyor.
Avrupa’da kısıtlamalar artarken, ABD İsrail’e yönelik mevcut silah anlaşmalarını sürdürmeye devam ediyor. Washington, hassas güdümlü mühimmat, gelişmiş uçak sistemleri ve füze savunma bileşenleri tedarikini hem Yabancı Askeri Finansman hem de doğrudan ticari satış yoluyla sürdürüyor. Bu destek, Avrupa’dan gelen etkileri kısmen dengelese de, Elbit sözleşmesi gibi yerli üretim programlarının önemini daha da artırıyor.
Söz konusu tedarik, IDF’nin bölgesel tehditlere karşı hassas vuruş yeteneklerini artırma ve gelişmiş düşman hava savunmalarını aşma stratejisiyle örtüşüyor. Son yıllarda Bakanlık, uzun menzilli, çok rollü ve stand-off mühimmat entegrasyonuna öncelik vererek, tahkim edilmiş ve yüksek değerli hedefleri etkisiz hale getirmeyi hedefliyor. Elbit’in mühimmat teknolojisindeki yatırımları, hem insanlı hem de insansız hava platformlarına uyumlu sistemler sunarak bu hedefleri destekliyor.
Bu büyük sipariş, Elbit’in yalnızca IDF’nin harekât hazırlığını güçlendirmekle kalmayıp, aynı zamanda küresel pazardaki konumunu da pekiştiriyor. NATO ve müttefik hava kuvvetlerinin Rampage ve Delilah sistemlerini değerlendirmesi sürerken, şirketin yeni nesil ürünlere odaklanması, hem iç hem de dış pazarlara menzil, hassasiyet ve operasyonel esneklik sağlayacak çözümler sunmaya hazır olduğunu gösteriyor.
