Hollanda Savunma Bakanlığı, 20 Ağustos 2025’te yaptığı açıklamada, Polonya’daki NATO Ukrayna Güvenlik Yardımı ve Eğitim Merkezi’ni (NSATU) korumak amacıyla iki adet Patriot hava savunma sistemi ile yaklaşık 300 askeri personelin görevlendirileceğini duyurdu. Görevlendirme 1 Aralık 2025’te başlayacak ve 1 Haziran 2026’ya kadar sürecek. Bu adım, Ukrayna’ya yönelik askeri yardım ve eğitim desteğinin kesintisiz şekilde sürdürülmesini güvence altına almayı amaçlayan NATO’nun genel savunma stratejisinin bir parçası.
Gönderilen birlik, yalnızca Patriot sistemleriyle sınırlı olmayacak. Hava savunma mimarisine NASAMS (Norveç Gelişmiş Hava Savunma Sistemi) ve insansız hava aracı karşıtı teknolojiler de dahil edilerek katmanlı bir savunma ağı oluşturulacak. Bu çok kademeli yapı; balistik ve seyir füzeleri, savaş uçakları, taarruz helikopterleri ve İHA’lar dahil olmak üzere geniş bir hava tehdidine karşı kapsamlı koruma sağlayacak.
Hollanda Savunma Bakanı Ruben Brekelmans, misyonun stratejik önemine vurgu yaparak bu görevin üç temel amaca hizmet ettiğini ifade etti: NATO topraklarının korunması, Rusya’nın askeri tırmanışının caydırılması ve Ukrayna’nın egemenliğine desteğin sürdürülmesi. Brekelmans, “Bu şekilde Rus tehdidini mümkün olduğunca uzağa itmiş oluyoruz” dedi.
Analistler, bu konuşlanmanın NATO’nun doğu kanadında savunma anlayışında kritik bir değişime işaret ettiğini belirtiyor. Rusya’nın uzun menzilli insansız hava araçları ve füze saldırılarındaki artış, özellikle Ukrayna sınırına yakın lojistik merkezlerin korunmasını zorunlu hale getirdi.
Patriot sistemleri uzun menzilli ve yüksek irtifa tehditlerine karşı geniş alanları savunurken, NASAMS düşük irtifa hedeflerine karşı etkin koruma sağlıyor. İHA karşıtı kısa menzilli sistemlerle birlikte bu konuşlanma, NSATU’nun güvenliğini en üst düzeye çıkaracak.
NSATU, Ukrayna’ya gönderilen Batı menşeli silah ve ekipmanların koordinasyonunda ve Ukrayna askerlerinin eğitiminde merkezi rol oynuyor. Dolayısıyla bu lojistik merkezin güvenliği, Ukrayna’nın savaş sahasında dayanıklılığının devamı açısından kritik önem taşıyor.
Hollanda’nın bu katkısı, sadece askeri yük paylaşımını değil, aynı zamanda NATO’nun kararlılığını ve caydırıcılığını da gözler önüne seriyor. Bu konuşlanma, İttifak’ın doğu hattında güvenlik zincirinin sağlamlaştırılması ve Moskova’ya verilecek net bir yanıt olarak değerlendiriliyor.
