Belgrad’da düzenlenen Partner 2025 savunma fuarında Sırbistan, geliştirdiği yeni 203 mm TSMB 6×6 kendinden tahrikli havan sistemini resmi olarak sergiledi. FAP 2026 taktik kamyon üzerine entegre edilen bu platform, güçlü ateş gücü ile yüksek hareket kabiliyetini bir araya getirerek Avrupa’nın modern topçu sistemleri arasında dikkat çekici bir yere sahip oldu.
Modernize edilmiş M-65 obüsü temel alınarak geliştirilen TSMB, 6 ila 12,5 kilometre menzilde atış yapabilen uzatılmış 203 mm namluya sahip. Towed (çekili) topçulara kıyasla sahada çok daha hızlı konuşlanabilen bu sistem, özellikle tahkim edilmiş hedefler, sığınaklar ve mevziler üzerinde yıkıcı etki yaratmak için tasarlandı. Araç; sürücü, komutan, nişancı ve yardımcı nişancıdan oluşan dört kişilik mürettebatla çalışıyor. Otomatik doldurucu ve dijital atış kontrol sistemi sayesinde uzun süreli operasyonlara uygun.
Dakikada üç atışa kadar çıkabilen TSMB, 100 kg’lık mühimmat kullanıyor ve 28 kg patlayıcı taşıyor. 75 metreye kadar tahrip yarıçapı sunan sistem, yüksek patlayıcı, termobarik, parça tesirli ve roket destekli mühimmatlarla uyumlu çalışarak dağlık araziden şehir muharebelerine kadar farklı senaryolarda kullanılabiliyor.
TSMB’yi öne çıkaran en önemli özelliklerden biri dijital savaş alanı teknolojileriyle donatılmış olması. Sistem; ataletsel seyrüsefer birimi, dijital balistik bilgisayar, entegre hedefleme yazılımı, güvenli telsiz ağı ve özel nişancı terminali ile hızlı hedefleme, ilk atışta yüksek isabet ve komuta kademesiyle gerçek zamanlı koordinasyon sağlıyor.
Teknik veriler, aracın 0° ile 75° arasında yükselme açısına ve ±23,5° yan dönüş kapasitesine sahip olduğunu gösteriyor. Maksimum 80 km/sa hıza ulaşabilen TSMB, 600 km menzil sunuyor ve “vur-kaç” taktiklerine uygun şekilde tasarlanmış. 19 tonun altındaki ağırlığıyla bu sistem, maliyet-etkin ağır ateş gücü arayan ülkelere ihracat potansiyeli taşıyor.
TSMB’nin tanıtımı, Sırbistan’ın kara savaş teknolojilerinde bölgesel bir oyuncu olma hedefini pekiştirirken, modern savaş alanında topçunun yeniden önem kazandığını gösteriyor. Bu platform, Soğuk Savaş döneminin ateş gücü anlayışını dijital çağın hız ve hassasiyet ihtiyaçlarıyla birleştiriyor.