MBDA’nin Land Precision Strike (LPS) çözümü, İngiliz Ordusu’nun “savaşma gücünü üç katına çıkarma” hedefi için geliştirilmiş, yüzeyden konuşlandırılan kompakt bir hassas taarruz silahı olarak öne çıkıyor. MLRS roket pod’ları veya Mk 41 dikey fırlatma hücreleri gibi mevcut fırlatıcılardan kullanılmak üzere tasarlanan LPS; gelişmiş, çok modlu bir yapay zekâ arayıcısı, INS/GPS navigasyonu, turbojet itki sistemi, çok etkili harp başlığı ve uçuş esnasında güncelleme alabilen çift yönlü bir datalink barındırıyor.
Teknik olarak LPS, klasik seyir füzelerine kıyasla daha küçük ve hafif (MBDA’ya göre 140 kg’ın altında, 3,5 m’den kısa) bir paket sunuyor; bu sayede hem karada hem denizde mevcut atış hücrelerinden faydalanabilecek esneklikte. Çok modlu AI arayıcı otomatik hedef tanıma (ATR) ve çoklu nesne haritalamasıyla hareketli veya ani ortaya çıkan hedefleri tespit etmeyi amaçlarken, turbojet tahriki ve yerleşik güç ünitesi sensör-işlem kapasitesine ve uçuş boyunca manevra kabiliyetine olanak sağlıyor. Çok etkili ve seçilebilir füze-uzaktan patlatma seçenekleri, görev gereksinimine göre terminal etkisini ayarlamaya izin veriyor.
LPS’in operasyonel doktrindeki kilit unsur iki yönlü datalink: bu bağlantı sayesinde füzeler uçuşta yeniden hedeflenebilecek, atış iptali komutları gönderilebilecek ve sensör/veri paylaşımı yapılabilecek; hatta gerektiğinde füzeler arası işbirliği de mümkün kılınacak. Hem “ateşle-unut” modu (yerleşik ATR ile) hem de insan doğrulaması gereken hassas atışlarda yarı-aktif lazer hedefleme gibi modlar planlanıyor; böylece komutanlar hızlı değişen muharebe ortamlarında öncelikleri düzeltebilecek.
LPS’in çok platformlu kullanımı stratejik avantaj sunuyor: karada MLRS’ler, denizde Mk 41 hücreleri ve potansiyel olarak başka taşıyıcılar üzerinden konuşlandırma, saldırı gücünü dağıtarak düşmanın hedeflemesini zorlaştırıyor ve dayanıklılığı artırıyor. Sistem, GPS/datalinklerin bozulabildiği veya kısıtlandığı düşman elektronik ortamlarında 7/24 çalışacak şekilde tasarlanmış.
Ancak LPS’in vaat ettiği yararlar uygulamaya geçmeden önce bir dizi entegrasyon ve doktrin gereksinimi doğuruyor. Komuta-kontrol sistemleri, sensör ağları ve taktik datalinkler güncellenmeli; personel hem AI destekli ATR’in sınırları hem de dinamik yeniden hedefleme prosedürleri konusunda eğitilmeli. Ayrıca yapay zekâ destekli hedef belirlemenin hukuki çerçevesi ve “insan-denetimi” gereksinimleri netleştirilmeli.
Sanayi cephesinde LPS, mevcut fırlatma altyapısını kullanan modüler etkileyiciler trendini yansıtıyor. Yaygın kullanım için sadece mühimmat değil, entegrasyon kitleri, eğitim, bakım ve güvenli datalink ekosistemleri de satın alma kararlarının parçası olacak. Sonuç olarak MBDA’nin LPS konsepti, hava ve topçu seçeneklerini tamamlayıp bazı görevlerde insansız veya deniz platformlarına bağımlılığı azaltmayı vaat ediyor; ancak teknik entegrasyon, doktrinsel adaptasyon ve sağlam C2 ile hukukî düzenlemeler başarıyı belirleyecek.