Amerikalı savunma teknolojisi firması Saronic Technologies, NVIDIA ile stratejik bir iş birliği gerçekleştirdiğini duyurdu. Ortaklık, Saronic’in 6 ila 150 feet arasındaki insansız su üstü araç (USV) filosunda gerçek zamanlı, gemi içi yapay zekâ uygulamalarını hızlandırmayı hedefliyor. Şirketler, NVIDIA donanım ve yazılım çözümlerinin hâlihazırda platformlara entegre edildiğini, bu sayede eğitim ve dağıtım süreçlerinin günlerden saatlere indiğini vurguluyor. Bu gelişme, ABD Donanması ve müttefikleri için ISR, eskort, mayın karşı tedbirleri ve hafif lojistik operasyonlarını ölçeklendirme potansiyeline sahip.
Saronic’in NVIDIA ile derinleşen bu ortaklığı, denizcilik alanında yapay zekâ destekli otonomi çalışmalarını ivmelendiriyor. NVIDIA’nın hızlandırılmış hesaplama altyapısı, yapay zekâ kütüphaneleri ve Physical AI araç zinciri, Saronic’in sensör sistemleri, otonomi yazılımı ve simülasyon altyapısı ile bütünleşik şekilde çalışıyor. Şirket, bu entegrasyonun algılama ve seyir işlevlerinin gemi üzerinde yerel olarak yürütülmesini sağladığını, böylece veri bağlantılarına bağımlılığın azaldığını belirtiyor.
Genişleyen Otonom Araç Ailesi
Saronic’in USV portföyü, farklı boyut ve görevlerde birçok modeli kapsıyor:
Spyglass (6 ft), Cutlass (14 ft) ve Corsair (24 ft) mevcut kısa menzilli platformları oluştururken,
Yeni Mirage (40 ft) ve Cipher (60 ft) modelleri, daha uzun menzil ve taşıma kapasitesiyle öne çıkıyor.
Cipher modeli yaklaşık 10.000 libre yük kapasitesine ve 3.000 deniz mili menzile, Mirage ise 2.000 libre yük ve 2.000 deniz mili menzile sahip. Bu araçlar; kıyı devriyeleri, keşif-gözetleme, hafif lojistik ve mayın temizleme görevleri için optimize edildi.
Bunun yanında geliştirilen Marauder adlı 150 feet uzunluğundaki orta sınıf USV, yaklaşık 40 ton taşıma kapasitesi ve 3.500 deniz mili menzil sunuyor. Bu platform, küçük askeri devriye gemilerine benzer modüler görev kapasitesi ve ISO konteyner tabanlı faydalı yük entegrasyonu ile dikkat çekiyor.
Simülasyon ve Yapay Zekâ Odaklı Geliştirme
Saronic, yazılım geliştirme sürecinde dijital ikizler ve gelişmiş simülasyon yöntemleri kullanarak testleri hızlandırıyor. Bu yaklaşım, deniz denemeleri öncesinde riskleri azaltırken, algoritma ve sensör entegrasyon süreçlerini kısaltıyor. NVIDIA’nın yazılım kütüphaneleri ve geliştirme ortamları sayesinde doğrulama ve dağıtım döngüleri saatler içinde tamamlanabiliyor.
Operasyonel Etki
Yerel veri işleme kabiliyeti, EMCON (emission control) koşullarında bile gemilerin görevlerini sürdürebilmesini sağlıyor. Ayrıca, simülasyon ile gerçek performansın yakınsadığı bu sistem, sürü halinde çalışan otonom araçların koordinasyonunu kolaylaştırıyor. Bu sayede deniz görev grupları, keşif derinliğini artırabiliyor, deniz resmini genişletebiliyor ve riskli bölgelerde insanlı gemilerin yükünü azaltabiliyor.
Endüstriyel ve Stratejik Boyut
Bu ortaklık yalnızca teknolojik değil, aynı zamanda endüstriyel dönüşüm açısından da stratejik öneme sahip. Proje, ABD’nin “Restoring America’s Maritime Dominance” kararnamesi ve SHIPS Act benzeri girişimleriyle uyumlu bir şekilde, dijitalleşmiş üretim ve test süreçlerini ön plana çıkarıyor.
ABD ve müttefik donanmalar, Hint-Pasifik, Kızıldeniz, Kuzey Atlantik ve Akdeniz gibi bölgelerde varlıklarını sürdürmek için daha fazla otonom platforma yöneliyor. Saronic–NVIDIA iş birliği, hızlı üretim, modüler mimari ve otonom görev kabiliyeti ile ABD’nin denizcilik endüstriyel kapasitesini yeniden şekillendiren bir adım olarak görülüyor.





