ABD, giderek daha rekabetçi hale gelen küresel güvenlik ortamında mühimmat üretim kapasitesini güçlendirmeye yönelik yeni bir sürece girmiş durumda. Hedef net: Kriz anlarında hızla üretimi artırabilecek, dayanıklı, ölçeklenebilir ve yerli bir tedarik zinciri oluşturmak. Bu hedefe ulaşmak, mevcut devlet tesislerinin modernizasyonunun yanı sıra, üretim hızını, derinliğini ve güvenilirliğini artıracak tamamlayıcı yaklaşımları da gerektiriyor.
ABD’nin mühimmat üretiminde karşı karşıya olduğu temel sorun, uzun yıllardır ihmal edilen “enerjetik endüstri”nin zayıflaması. Barut ve patlayıcı üretiminin belkemiğini oluşturan bu sektör, sınırlı sayıda tesisle küresel talepleri karşılamada zorlanıyor.
Bir ABD sanayi temsilcisi durumu şöyle özetliyor:
“Mühimmat stokları yalnızca miktarla değil, baskı altında sürdürülebilir üretim kapasitesiyle ilgilidir. Mevcut altyapı, bugünün taleplerini karşılayacak şekilde tasarlanmadı ve bu eksiklik artık daha görünür hale geliyor.”
Devlet mülkiyetindeki ancak özel işletmecilerce yürütülen GOCO (Government-Owned, Contractor-Operated) tesis modeli, küresel rekabette esneklik eksikliği yaratıyor. Bu yapılar genellikle yalnızca devlet siparişlerine bağımlı olduklarından, ihracat fırsatlarından yeterince faydalanamıyorlar. Bunun sonucunda, 155 mm top mühimmatı gibi ürünlerde ABD’nin ihracat payı müttefik ülkelere göre oldukça düşük kalıyor.
Bu noktada öne çıkan çözüm, özel mülkiyette ve özel işletmede çalışan COCO (Commercially Owned, Commercially Operated) tesis modeli. Bu sistemde, hammadde, enerjetik bileşenler ve nihai mühimmat montajı tek bir entegre tesis bünyesinde toplanıyor. Böylece üretim süresi kısalıyor, dışa bağımlılık azalıyor ve esnek üretim kabiliyeti artıyor.
Güney Kore’nin deneyimi, bu modelin başarıyla uygulanabileceğini kanıtlıyor. Ülke, yıllar süren yatırımların ardından 2024 itibarıyla yılda yaklaşık 250.000 adet 155 mm top mühimmatı üretebilir hale geldi — bu, dünya genelinde ulaşılan en yüksek seviye.
Hanwha, Güney Kore’deki bu başarı hikayesinin merkezinde yer alıyor. Şirket, kimyasal girdiden nihai mühimmat paketlemeye kadar tüm üretim aşamalarını kendi bünyesinde yürüten az sayıdaki tam entegre sistemden birine sahip. Bu yapı; kalite kontrolünü güçlendiriyor, üretim süresini kısaltıyor ve talep artışlarına hızla yanıt verebilen bir altyapı sunuyor.
Hanwha’nın ABD’deki yatırım planları yalnızca üretim kapasitesini artırmakla kalmıyor; aynı zamanda yerel istihdam yaratmayı, Amerikan sanayisiyle ortaklıklar kurmayı ve üretimi yerelleştirmeyi amaçlıyor. Bu sayede hem ABD Ordusu için güvenli tedarik sağlanacak hem de Amerikan ekonomisine sürdürülebilir bir katkı yapılacak.
Hanwha Global Defense CEO’su Michael Coulter, durumu şöyle özetliyor:
“Dikey entegrasyona dayalı modern COCO tesislerine yatırım yapmak, yalnızca kısa vadeli savunma ihtiyaçlarını karşılamakla kalmaz; aynı zamanda Amerikan toplulukları için kalıcı ekonomik fırsatlar yaratır. Bu iş birliği modeli, müttefiklerin güçlerini birleştirerek hem güvenliği hem refahı artırabileceğini gösteriyor.”