Fas, savunma sanayisinde tarihî bir adım atarak, yüzde 35 yerli üretim oranına sahip zırhlı muharebe araçlarının üretileceği fabrikanın açılışını gerçekleştirdi. Ülkenin batısındaki Bereşid kentinde kurulan tesis, Fas ile Hindistan arasında imzalanan iş birliği çerçevesinde faaliyete geçti.
Açılış törenine Fas Savunma Bakanı Abdullatif Ludeyi ve Hindistan Savunma Bakanı Rajnath Singh katıldı. Fas Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, tesis Rabat, Yeni Delhi ve Tata Advanced Systems Limited ortaklığında kuruldu ve üretime başlandı.
Fabrikada, Kraliyet Silahlı Kuvvetleri için geliştirilen WhAP 8×8 zırhlı muharebe araçlarının yanı sıra, ihracata yönelik üretim de gerçekleştirilecek. İlk aşamada yerli üretim oranı yüzde 35 olarak belirlendi; bu oran, tedarikçi ağının genişletilmesi ve teknoloji transferiyle kademeli olarak yüzde 50’ye çıkarılacak.
Savunmada Büyüyen Bütçe ve Stratejik Hedefler
Fas, son yıllarda otomotiv ve havacılıkta yakaladığı ivmeyi savunma sanayisine taşıyarak, bölgesel güç olma yolunda ilerliyor. Ülke, savunma alanında birçok ülke ve özel sektörle anlaşmalar yaparken, haziran ayında onaylanan dört büyük askeri proje kapsamında iki özel savunma sanayi bölgesi kurulacağını açıklamıştı.
Hükümetin 2026 bütçe tasarısına göre savunma harcamaları yüzde 18 artırılarak 15,7 milyar dolara yükseltilecek. Bu artışın, hem ordunun modernizasyonuna hem de yerli savunma sanayisinin büyümesine katkı sağlaması hedefleniyor.
20 Ekim’de ABD Afrika Komutanlığı (AFRICOM) Komutanı Dagvin Anderson ile bir araya gelen Bakan Ludeyi, Fas’ın savunma iş birliğini “yeni alanlarda genişletmek” ve “yerli sanayi kapasitesini güçlendirmek” konusunda kararlılığını vurguladı.
Uluslararası İş Birlikleri ve Sanayileşme Süreci
Askeri uzman Abdurrahman Mekkavi, Fas’ın savunma sanayi programının yıllar önce başlatıldığını ve bu sürecin Hindistan, Çin, İsrail, ABD, Güney Kore ve Brezilya gibi ülkelerle ortaklıklar üzerinden geliştirildiğini belirtti.
Mekkavi’ye göre bu adımlar, ülkenin savunma ihtiyaçlarını karşılamanın ötesinde; istihdam yaratmak, ulusal güvenliği artırmak ve ekonomiyi canlandırmak gibi hedefleri de kapsıyor. “Bir ülke kendi silahını ürettiğinde, küresel risklere karşı hem caydırıcılığını hem bağımsızlığını artırır,” diyen Mekkavi, devletin sektörde özel girişimleri teşvik eden bir konumda olduğunu vurguladı.
Bir diğer uzman Muhammed Şukayr ise, Bereşid’deki fabrikanın faaliyete geçmesinin Fas’ta savunma sanayisinin temellerinin atılması anlamına geldiğini ifade etti. Şukayr, ülkenin Tata ve diğer uluslararası savunma şirketleriyle teknoloji transferine dayalı anlaşmalar imzaladığını, üretim yelpazesinin askeri araçlardan insansız hava araçlarına (İHA) kadar genişlediğini belirtti.
Bölgesel Güç Olma Vizyonu
Şukayr, Fas’ın temel hedefinin silah ithalatına bağımlılığı azaltmak, maliyetleri düşürmek ve Afrika pazarındaki artan savunma ihtiyacını karşılamak olduğunu söyledi. Afrika ülkeleriyle olan güçlü diplomatik bağlar, Fas’ın bölgesel savunma merkezi olma vizyonunu destekliyor.
“Fas, üç ana stratejiye odaklanıyor: maliyetleri azaltmak, bölgesel güç statüsünü pekiştirmek ve savunma ürünlerini ihraç etmek,” diyen Şukayr, ülkenin yeni yasal düzenlemeler ve altyapı yatırımları sayesinde yabancı yatırımcılar için cazip hale geldiğini belirtti.
Uzmanlara göre, savunma sanayisi Fas için yalnızca askeri bir hedef değil; aynı zamanda ekonomik kalkınma ve uluslararası prestij aracı haline geliyor. Bereşid’deki fabrikanın faaliyete geçmesiyle birlikte Fas, Afrika’nın yükselen savunma üreticilerinden biri olma yolunda güçlü bir başlangıç yaptı.





