30 Temmuz Çarşamba 2025

Murat İkinci: Türkiye, Uzayda Kendi Uydusunu Kendi Roketiyle Taşıyacak

spot_img
spot_img

Türkiye savunma ve uzay teknolojilerinde adım adım stratejik bağımsızlığını inşa ediyor. Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci, IDEF 2025 kapsamında yaptığı açıklamalarda hem Türkiye’nin uzay vizyonuna hem de Roketsan’ın tedarik modeli ve sanayi iş birliklerine dair kritik detaylar verdi. Özellikle Şimşek-2 taşıyıcı roket sistemi, Türkiye’nin uydularını dışa bağımlı olmadan uzaya taşıma kapasitesine ulaşmasında dönüm noktası olacak.

Şimşek-2 ile Uzaya Bağımsız Erişim

İkinci’nin verdiği bilgilere göre, Şimşek-1 ile 400 kg’lık yük taşınabilirken, Şimşek-2 projesi ile 1.5 ton ağırlığındaki iletişim, gözlem ve istihbarat uydularının uzaya erişimi mümkün hale gelecek. Bu kapasite artışı, Türkiye’nin yalnızca kendi ihtiyaçlarını karşılamasını değil, aynı zamanda uzay ekonomisinde söz sahibi bir aktör olmasını sağlayacak.

Uzay yarışında bağımsız hareket edebilmenin önemine dikkat çeken İkinci, “Türkiye artık başka ülkelerin izinlerine ya da takvimine bağlı kalmadan kendi uydularını kendi roketleriyle fırlatabilecek. Bu, stratejik bağımsızlık ve ekonomik rekabet için kritik bir aşama” dedi.

Uzay Ekonomisi ve Teknolojik Derinlik

İkinci, gelecekte milyarlarca dolarlık değere ulaşması öngörülen uzay ekonomisinde, sadece erişim yeteneği olan ülkelerin söz sahibi olabileceğine dikkat çekti. Roketsan’ın bu alandaki çalışmaları yalnızca taşıma roketleriyle sınırlı değil; sıvı yakıtlı itki sistemleri, uzay radyasyonuna dayanıklı navigasyon sistemleri ve uzay tarihçeli donanımlar da Roketsan Ar-Ge portföyünde yer alıyor.

Yeniden Kullanılabilir Roketler de Gündemde

Henüz Şimşek-2 kapsamında yer almamakla birlikte, yeniden kullanılabilir roket teknolojileri Roketsan’ın uzun vadeli planları arasında. Bu alanda da maliyet etkin çözümler üzerine çalışmaların sürdüğü belirtildi.

Yerlilikte %90’ın Üzerinde Başarı

Roketsan, sadece ürün geliştirme değil, aynı zamanda tedarik zinciri millileştirmesiyle de örnek bir model oluşturuyor. Bugün itibarıyla %90’ın üzerinde bir yerlilik oranına ulaşıldığını vurgulayan Murat İkinci, bu başarının 2.000’in üzerindeki firma ile kurulan iş ortaklığı zinciri sayesinde gerçekleştiğini ifade etti.

Roketsan’ın en önemli stratejilerinden biri, tüm sistemlerinde yabancı ülke iznine gerek duymadan kullanılabilir ürünlerin geliştirilmesi. Bu hedef doğrultusunda kurulan millileştirme platformları sayesinde ihtiyaç duyulan parçalar yerli firmalarla birlikte geliştiriliyor.

Saha İstanbul ve Tedarikçi Eğitimi

İkinci, aynı zamanda yönetim kurulunda yer aldığı Saha İstanbul platformunun önemine de değinerek, burada yürütülen eğitim ve sertifikasyon programlarının özellikle KOBİ’lere büyük katkı sağladığını belirtti.

“Saha MBA gibi programlarla aile şirketlerinden uluslararası oyuncular çıkarıyoruz. Küçük ve orta ölçekli firmaları sadece üretime değil, stratejik büyümeye ve ihracata da hazırlıyoruz.”

Saha İstanbul’un yurtdışı fuarlar ve organizasyonlar aracılığıyla Türk savunma sanayi firmalarını global pazarlarda görünür kıldığını vurgulayan İkinci, bu sinerjinin Roketsan’ın büyüme hızına da doğrudan katkı sunduğunu belirtti. Roketsan, bugün itibarıyla dünyanın en hızlı büyüyen 11. savunma şirketi ve Türkiye’nin ikinci büyük savunma firması konumunda.

Türkiye Uzayda Kendi Yolunu Açıyor

Roketsan’ın Şimşek-2 projesi, sadece bir taşıyıcı roketten ibaret değil; Türkiye’nin uzaydaki egemenlik vizyonunun taşıyıcısı olarak kabul ediliyor. Yüksek yerlilik oranı, güçlü sanayi iş birlikleri ve stratejik öngörü ile inşa edilen bu sistemler sayesinde, Türkiye önümüzdeki yıllarda uzayda daha güçlü, daha bağımsız ve daha görünür bir aktör olacak.

spot_img
En Son Haberler
Diğer Haberler

Leave a Reply

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz