Rusya, Geran-2 intihar dronlarını sivil görünümlü arazi araçlarının arka platformuna entegre ederek mobil bir fırlatma çözümü geliştirdi. Bu taktiksel dönüşüm, sabit altyapıya olan ihtiyacı azaltarak kırsal ya da zorlu coğrafyalardan hızlı konuşlandırma yapılmasına olanak tanıyor ve düşman saldırılarına karşı operasyonel esnekliği artırıyor.
Modernize edilen Geran-2, optik güdüm sistemi ve SIM kartlar üzerinden uzaktan kumanda edilebilme özelliği ile dikkat çekiyor. Yakın gelecekte bu sistemin Rus uydu internet altyapısına geçmesi planlanıyor. Ayrıca, daha büyük Gerbera dronu gibi diğer sistemlerle birlikte görev yapabilme kabiliyetine sahip olması, sahada hedef paylaşımı ve eşgüdüm yeteneklerini önemli ölçüde artırıyor.
Yaklaşık 200 kilogram ağırlığındaki Geran-2, katapult ve katı yakıtlı itici motor desteğiyle havalanıyor. 90 kilogramlık yüksek patlayıcılı parçacık başlığı ile komuta merkezleri, hava savunma radarları, köprüler, yakıt depoları ve tahkim edilmiş alanlar gibi hedefleri imha edebiliyor. 2.000 kilometreye kadar menzili, 12 saate kadar havada kalma süresi ve 180 km/s seyir hızı ile geniş operasyon sahalarında kalıcı tehdit oluşturuyor.
Rusya, Batı’nın teknolojik kısıtlamalarına rağmen Geran-2 üretimini artırmak için yeni üretim hatları kuruyor, personel istihdamını artırıyor ve sanayiyi büyütüyor. Kritik teknolojilere erişim zorlaşsa da, ülke içinde alternatif çözümler ve tedarik zincirleri geliştirildiği bildiriliyor.
Geran-2 dronları, Ukrayna’daki savaşta Rusya’nın saldırı konseptinde merkezi bir rol oynuyor. Hedef alınan noktalar arasında askeri üsler, hava savunma sistemleri, mühimmat depoları ve enerji altyapıları yer alıyor. Düşük maliyetli olmaları ve yaratıkları psikolojik etki, bu sistemleri yalnızca saldırı değil keşif ve elektronik harp operasyonlarında da vazgeçilmez hale getiriyor.
Her iki tarafın da dolanan mühimmatlara artan ilgisi, modern savaşta geleneksel topçu sistemlerinin yerini daha ucuz, tek kullanımlık İHA’ların almaya başladığını gösteriyor. Geran-2’nin mobil fırlatma sistemlerine entegrasyonu ve yüksek üretim temposu, Rus savunma sanayisinin esnekliğini ve direnç gücünü bir kez daha ortaya koyuyor.