Fransız savaş uçağı üreticisi Dassault Aviation’ın, Avrupa’nın ortak gelecekteki savaş uçağı projesi olan Future Combat Air System (FCAS) içindeki rolünü artırma yönündeki girişimi, Fransa, Almanya ve İspanya arasındaki hassas dengeleri yeniden sarsıyor. Son gelen haberlere göre, Dassault’un programın bazı kritik alanlarında %80’e varan iş payına sahip olabileceği ihtimali, özellikle Airbus Defence and Space’in temsil ettiği Almanya ve İspanya cephesinde endişe yaratmış durumda.
Alman savunma yayını Hartpunkt ve ardından Reuters tarafından yayımlanan haberlerde, FCAS’ın ana savaş uçağı ayağında etki alanının yeniden dağıtılmasının resmileşebileceği iddia edildi. Bu gelişme, bugüne kadar büyük ölçüde Fransız Savunma Bakanı Sébastien Lecornu ile Alman mevkidaşı Boris Pistorius’un siyasi desteğiyle ayakta kalan projeyi yeniden çalkantıya sokabilir.
6. Nesil Savaş Uçağına Giden Zorlu Yol
FCAS, 2040’lı yıllarda Fransa’nın Rafale ve Almanya’nın Eurofighter filolarının yerini alması planlanan altıncı nesil savaş uçağını geliştirmeyi hedefliyor. Bu yeni sistemin kalbinde yer alacak savaş uçağı, otonom drone’larla birlikte çalışacak; keşif, taarruz ve elektronik harp görevlerini uçuş esnasında dinamik biçimde yerine getirebilecek. Bu kompleks yapının komuta ve kontrolünü ise yapay zekâ destekli bir “savaş bulutu” üstlenecek.
Fransa’nın liderliğinde, üç ülkenin savunma şirketleri yıllardır proje üzerinde iş birliği yapıyor. Proje genelinde sorumluluk paylaşımı yarı yarıya görünse de, en zorlu alanlardan biri ana savaş uçağının tasarımı ve burada Dassault ile Airbus arasındaki iş birliği, en çok sürtüşme yaratan başlık.

Dassault: “Uçağı Yapacaksa Bir Lider Olmalı”
Dassault CEO’su Éric Trappier, Airbus’a herhangi bir karar yetkisi vermeye sıcak bakmadığını açıkça dile getiriyor. Trappier’e göre, Fransız devletinin yıllardır desteklediği ve özgürce yürütülen savunma ihracatları sayesinde gelişen Fransız savaş uçağı deneyimi, ulusal güvenlik gerekçesiyle sorgulanmamalı. Ona göre, uçağı ‘gerçekten üretmek’ için tek bir lider gereklidir ve bu liderin tüm alt yüklenici seçimlerine karar verme yetkisi olmalıdır.
“Bu işin tamamı Fransa’da yapılmalı demiyorum, ancak en iyisini üretmek için en iyileri seçme yetkisine sahip olmalıyız,” diyen Trappier, Haziran sonunda Fransız parlamentosunda yaptığı konuşmada, projenin ikinci aşaması olan gösterim uçağı üretim sürecinde bu sorunun mutlaka yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Airbus ve Almanya: “Denge Zaten Sağlandı”
Airbus ise, çok uluslu yapısı ve Avrupa iş gücünü destekleyen geniş sanayi altyapısıyla bu projedeki etkinliğini koruma niyetinde. Şirket, Eurofighter gibi projelerle elde edilen bilgi birikiminin ve iş gücünün kıtaya yayılmış olduğunu, dolayısıyla FCAS’ın yalnızca bir ülkenin liderliğinde yürütülemeyeceğini savunuyor.
Almanya Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, halihazırda hükümetler düzeyinde dengeli bir iş paylaşımı üzerinde mutabakata varıldığı ve şu an Paris tarafından resmi bir yeniden müdahalenin söz konusu olmadığı ifade edildi.
Ortaklık Sınavda
FCAS projesi, teknoloji geliştirmede Avrupa’nın ortak vizyonunu temsil etmesi açısından stratejik bir sınav niteliğinde. Ancak Dassault’un artan talepleri ve Airbus ile yaşanan liderlik çekişmesi, projeyi zora sokabilir. Nihayetinde, siyasi irade ile ayakta tutulan bu ortaklık, eğer taraflar rollerini netleştirmezse, mühendislikten önce diplomasi duvarına çarpabilir.