Avrupa Birliği Komisyonu tarafından yapılan açıklamaya göre, AB üyesi 18 ülke, savunma tedariklerini finanse etmek amacıyla Avrupa destekli kredi programı SAFE kapsamında toplam 127 milyar euro tutarında krediye ilgi gösterdi.
İtalya, Polonya, İspanya ve Fransa’nın da aralarında bulunduğu ülkeler, Mart ayında duyurulan “Avrupa Güvenlik Eylemi” (SAFE) finansman aracı aracılığıyla savunma yatırımlarını artırmayı hedefliyor. Program kapsamında, üye ülkelere savunma kabiliyetlerine yatırım yapmaları için uygun faiz oranlarıyla 150 milyar euroya kadar uzun vadeli kredi sağlanması planlanıyor.
AB Savunma ve Uzaydan Sorumlu Komiseri Andrius Kubilius, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, “SAFE kredilerine yönelik yüksek ilgi bizi memnun etti. Bu, savunma hedeflerimize hızlı ve kararlı bir şekilde ulaşmamız adına önemli bir adım,” ifadelerini kullandı.
Komisyon, gelen ön taleplerin, piyasalardan kaynak temin edilmesine yönelik hazırlıkların yapılmasına olanak sağladığını belirtti. Ülkelerin resmi başvurularını ve ulusal savunma yatırım planlarını Kasım ayı sonuna kadar iletmeleri gerekiyor.
SAFE programı, özellikle büyük ölçekli ve acil savunma tedarik projelerini finanse etmeyi amaçlıyor. Bu projeler, en az bir SAFE yararlanıcısı üye devlet ile bir diğer AB üyesi, Ukrayna veya EFTA/EEA ülkeleri (İzlanda, Lihtenştayn, Norveç) arasında ortak alım esasına göre yürütülecek.
Ancak Komisyon, mevcut jeopolitik ortam nedeniyle, SAFE programının geçici olarak bireysel ülkelerin tek başına gerçekleştirdiği kritik alımları da destekleyeceğini vurguladı.
SAFE kredileri sadece AB üyesi ülkelere sunulacak. Ancak Birleşik Krallık, Norveç, Kanada, Güney Kore ve Japonya gibi AB ile savunma iş birliği anlaşması bulunan ülkeler ortak alım projelerine dahil olabilecek.
Program kapsamında alınacak ekipmanların üretiminde AB dışı (veya Ukrayna, EFTA/EEA dışı) bileşenlerin maliyet oranı %35’i geçmemek zorunda. Hava ve füze savunma sistemleri, deniz üstü ve denizaltı kabiliyetleri gibi stratejik araçlarda bu oran daha da düşük tutulacak ve tedarikçilerden, sistemleri gerektiğinde AB dışı kısıtlamalar olmaksızın değiştirebilme yetkinliği aranacak.